25 Şubat 2013 Pazartesi

Sağlıklı Beslenme.. Buyrun size menü...



Doktor değilim. Diyetisyen değilim.  Müzmin şişkoyum. Bu yüzden burada vereceğim liste ve önerileri uygulayıp sonra " ben ölüyorum aammmaaan" diye bana gelmeyiniz. Size mantıksız geliyorsa yapmayınız :D

Son dönemlerde morbid obezdim şimdi obezim.. zamanla fazla kilolu vede normal olma yolundayım.. Göreceğiz :) 42 gitti. 25 kg var daha..
Can dostlarımdan biri (ki kendisi yüzlerce yıldır çirozdur ve hayatında rejim yapmamıştır..) son zamanlarda accık kilo alınca "Esra heeelpppppp bana liste yap" dedi :D
Obezite cerrahisi sonrası diyeti değildir fm. Normal sağlıklı beslenmeye giriş diyetidir.. Ona göre düşünün..
Bende yaramış olması herkese yarayacak demek de değildir.. Ama doğru düzgün uygulanırsa protein - vitamin - karbonhidrat - kalsiyum vs gayet doğru alındığından sorunsuz yaşanacak bir beslenme dönemidir :)

arkadaşıma yazdığım maili aynen kopyalıyorum

-----------------


Aslında diyet diye bir şey yok hacı. Ben bunca senede bunu anladım :D Sağlıklı beslenme var.
Meselaki; yağ (sıvı yağ – margarin –trans yağlar vs) + işlenmiş şekerler + beyaz un + fazla tuz.. zararlı.. bunları kullanmamaya yada mümkün olan en az oranlarda kullanmaya çalışacağız.
İlla yağ gerekiyorsa çok az kuyruk yağı yada tereyağ. Ama az.. Neden bu yağlar dersen bunlar vücut iç ısısında eriyebiliyor. Ama sen koy tencereye sıvı yağı 5 saat kaynat ocakta 1 cm belki azalır :D
İçinde bir şey  kızartınca onla beraber azalıyor gibi geliyor ama onun üzerinde kalıyor yağ J

Ekmek gereksiz. Çıkar gitsin hayatından. İlla tadını özlerim dersen Pazar kahvaltılarına koy. Esmer ekmek. Bide kızartırsın. Oh afiyet :D ye gitsin öyle 2-3 dilim Pazar kahvaltısında. Nam nam J ben 9 ayda 3 ekmek yemedim. Bak ölmedim :D aksine daha iyiyim.

Klasik mantık düşük kalori - yüksek protein..

Çorbalar bir şekilde metabolizmayı hızlandırıyor bence. O yüzden çorba iç diyorum.
Her şey çorba zaten aslında :D

Pırasa yemeği yap üzerine 2 kaşık fazla su ekle blendırdan geçir al sana pırasa çorbası.. (atıyorum)

En güzeli yağsız et yada kemik suları ile sebzeleri haşlamak. İçine de accık esmer pirinç yada yulaf ezmesi koymak. Yani protein + karbonhidrat + vitamin demek.

Örnek menü 1 günlük (hergün kafana göre değiştirebilirsin..)

Kahvaltı:

1 su bardağı tercihen yağsız yada yarım yağlı süt  + 2 çorba kaşığı yulaf + 1 muz (yada 1 elma, yada 2 kivi, yada 1 armut, yada 4-5 çilek, yada ne varsa işte ezilen meyve oranı kafanda hesapla :D ) + 1 yumurta beyazı (iğrenç olmuyor. Anlamıyorsun bile) … Hepsini derin bir kapta blendırdan geçir.. mercimek çorbası kıvamında bir içecek oluyor. Ciddi lezzetli. Çok besleyici. Lifli. Proteinli. Vitaminli. Üf… tam bomba :D

Ara:

Avcunun ortası kadar fındık, yada ceviz, yada tuzsuz badem, yada kuru üzüm, yada leblebi, yada 4-5 kuru kayısı..

Öğlen :
 Çorba

(Her şey çorba demiştim..  Derisiz tavuk bütün olarak at düdüklüye.. yanına 2 kabak 1 havuç 1 patates.. 3-4 diş sarımsak – bi tutam tuz.. haşla.. pişince çıkar kemikleri. İstersen iri iri ez.. istersen blendırdan geçir. Baharat keyfine kalmış. Ben acı seviyorum :D )

Et suyu + sebze
Kemik suyu + sebze
Sadece sebze
Tarhana
Domates
Vs vs vs her şey çorba..   Tabi yağ eklemiyoruz. Tuzu az kullanıyoruz. Et kemik tavuk vs derisiz yağsız kullanıyoruz.

Koca kase doldur iç.. Ha baktın doymadın. Yarım saat bekle. Hala açsan yarım kase daha iç J  ha ertesi gün baktın çorbalar böyle çok sıvı. Yarım avuç esmer pirinç at haşlarken. Yada şehriye yada erişte.. Daha doyuruculuğu artar.

Ara:
meyve ye. 1 portakal yada 1 elma yada 4-5 çilek yada yada yada.. :D ay ayarla işte :D mantığı çöz :D

Akşam:
Çorba :D
Öğlen anlattığım mantık.. ne istiyorsan keyfine kalmış.


Ara:
1 bardak yağsız süt..+ yarım porsiyon meyve..


Bu kaaadar!

Bunu 10 gün falan yapabilirsin. Biraz metabolizma hızlanır. Biraz beslenme alışkanlığın değişir. Haftada 1 gün, 1 öğünde şımart kendini. Pazar aile kahvaltısı mesela. Ama ertesi gün “layynn naptım ben!” dememek için abartma :D

Aç kalma.
Fazla yeme..
Kendini kasma..
Diyet diye bir şey yok. Diyet’in aslında tam Türkçe karşılığı “Beslenme şekli” dir J  
Sağlıklı besleniyoruz. Ailecek hatta :D
Sonra dünyaya kazık kakıyoruz.
Hohoyytt :D

Öperim :D





8 Şubat 2013 Cuma

Sınav...


Hep bir sınavdaymışım gibi hissediyorum. Yani aslında sınavdayım biliyorum, da işte bunu hissetmek garip oluyor bazen. 
Yolda yürürken sokak ortasında kırık bir cam şişesi görünce geçip gidemiyorum.. onu alıp kenara koymak zorunda hissediyorum kendimi. yada yol ortasında ekmek parçası.. yada araba tekerinin fırlatıp atabileceği, birilerine bir şeylere zarer verevilecek bir taş.. onları olmaları gereken yere koymazsam huzursuz oluyorum. 
ama bilmiyorum. bunları iyi insan olduğum için mi yapıyorum yoksa toto korkusundan mı.. :)

5 Şubat 2013 Salı

Muhteşem Hediye... Paha biçilemez :)


Cam çaydanlık.. Pazarda falan taş çatlasın 10-15 tl.. :) Ama neden bu kadar paha biçilmez ve ben neden salya sümük ağladım anlatayım :)

Teşvikiye'de oturuyorum ben. Bu civarlarda oturuyorsan belki görmüşsündür. Bir adam var. Bütün gün elinde pazar arabası.. Sokak hayvanlarına, kedilere, köpeklere, kuşlara mama ve su dağıtıyor.. Hakkında çok bir şey bilmiyorum.. Ondan bundan duyduklarım var sadece. Almanya'dan emekliymiş. Yaşlılıktan değil, sağlık sorunlarından emekli. Accık var kafada arıza :D Ama yüreği arızalı değil. Sabahın köründen gece yarılarına kadar bütün gün kar, yağmur, çamur, kavurucu sıcak demez dolanır tüm sokakları. Çok uzak mahallelere kadar :)
Arada selamlaşırız. Kulaklarında da var bir sorun. iyi duymuyor. Duyamadığı için de pek cevap veremiyor. 
Ben de kendi çapımda elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum hayvanlar için. Camımın önünde sokakta 2 kedi evim var. Yanlarında hep mama ve su olur. Evimden yemek çöpe atılmaz, hayvanlar için ayrı poşetlenir vs.. Herkesin yapabileceği basit şeyler. Bu hayvan dostu komşu ile de karşılaşıyoruz tabi :)

Neyse.. Az evvel kapım çaldı.. Kim O? Kim O? yok kimse.. Sonra camım çaldı. Açtım perdeyi. Bu komşu.. Elinde bir kutu.. Kapıya gel diyor.. :) Çıktım.. "Bunu sana aldım.." dedi.. "Bir tane de kendime aldım.. Bunu da sana aldım..İyi insansın sen..Al bu senin.." dedi. "Hadi görüşürüz" dedi. el salladı. Pazar arabasını çekerek giderken döndü.. "Su koymuşsun tasa." dedi. gitti....

Ben şaşkın.. Sadece kuru kuru teşekkür edebilmiş halde kaldım kapıda. 
Eve indim.. Kutuya baktım.. Üzerinde bir sürü renk seçeneği vardı içinde olabilecek. Kutunun ana resmi ise kırmızı turuncu çiçekli.. Kutuyu açtım. Açmadan önce içimden "mavili olsa iyiydi" dedim.. 
Kutudan çıkan sürahi Mavi çiçekli.. :)
Hatta o da yetmezmiş gibi kapağı da sarı.. ( Hani bilmiyorsan ben Koyu Fenerbahçeliyim..ve o komşu bunların hiç birini bilmiyor..)
Ağladım ya.. Valla.. Bazen böyle insanların Melek olduğunu düşünürüm ben.. Biz onları insan formunda görüyoruz. Ama onlar aslında dünyada yaşayan gerçek melekler.. Bugün de beni mutlu etmekmiş görevi.
Yaşasın.. :)

İyilik yap.. Denize at... Balık bilmese Halik bilir..

Öperim :)


8 ay ve giden 40 kilonun ardından...



8 ay bitti.. 
Başlangıç 147,2 kg .. Şu an 107 kg.. Boy 1,77..
56-58 bedenden 44-46 bedene..
Çok uzun duraklama dönemleri yaşaya yaşaya devam ediyoruz. 2 ileri 1 geri :)
Regl sorunları her ay.. Düzensiz. Genelde ilaçla hastalanıyorum. Bacaklarımdaki ödemler epey azalsa da sürüyor.
Vitaminleri aksatmıyorum. Bol su içiyorum. Düşük kalori yüksek protein beslenmeye çalışıyorum. Ama en az kiloyu da sanırım ben veriyorum :D Çünkü sürekli öğün atlıyorum ve yemek yemeği unutuyorum :(
Ay napayım :D ölemem ki. Hani doktorcuğum dese "yemeği tamamen kes" yemin ederim hayat bana daha kolay olacak.

Son turp gaz faciasından sonra büyük sorunlar yaşamadım. Yalan olmasın, sorun yaşamadım :) Kilo verimimin sürekli durması dışında. Ki bu insanda ciddi sinir stress yapıyor :) nedendir niyedir çözebilen gelsin çözsün. 

Neyse.. kaldı 27 kg.. gider inşallah :)

Öperim..






22 Kasım 2012 Perşembe

Kendinizi saklamayın..



Önce ne olduğunuzu kabul edin. Evet biz obeziz.. (s/z? bilemedim :D )
az obez, çok obez ama obez :D
Normal, sağlıklı vücuda sahip olma adayı obezler.
Facebook grubumuz dışarıdan herkesin okuyabileceği şekilde açık evet :)
Bu bizim yüreğimizin açıklığıdır aynı zamanda.
Arkadaş çevremizde, ailemizde, "sözde" dostlarımız arasında burada yazdıklarımızla, çizdiklerimizle, sorduklarımızla, paylaştıklarımızla dalga geçenler olabilir.
Yada bizi caydırmaya, yolumuzdan döndürmeye çalışanlar.
Siz kendinizi onlara uydurmayın..
Yolunuza çıkan akrepleri ezin! Hala kilomuz yetiyorken :D
Çıkarın hayatınızdan.
Onlar için değişmeyin.
Kılıktan kılığa girip kendinizi saklamayın.
Değerlisiniz. Size kötü davrananlarsa değersiz b.k çuvalı :D Atın gitsin. Ben hepsine facebookta arkadaş listesinden sil + engelle yapıyorum. Aynını reel hayatımda da uyguluyorum.
Tavsiye ederim.
1 kere doğuyoruz. Onu da kendimiz için yaşamak hakkımız.

Öperim :)
Esra Akeroğlu


8 Kasım 2012 Perşembe

Turp Gaz Faciası!

Hani sürekli yazıyorum ya, ne yesem bir şey olmuyor. Bana bir şey dokunmuyor vs vs.. diye..
Erken konuşmuşum kardeşim..
geçen hafta arkadaşımla Cumartesi pazarına gittik Beşiktaş'a. Dönüşte evimize geldik. Ayıptır söylemesi çupralarımızı ızgara yaptık..
Yanına bol yeşil salata..
Vede siyah ve kırmızı turp!




Yerken sorun yoktu.. Daha önce de yemiştim ameliyattan sonra.. Ama bu sefer bir sorun vardı. 
Yemeğin daha ortalarındayken karnım ağrımaya başladı. Aklımın ucundan geçmedi turp.. 
Ayten "acaba fazla mı kaçırdın?" dedi. yok dedim daha balığın yarısını yemedim baksana.. 
Gittikçe arttı ağrı.
Öyle bir hale geldim ki iki büklüm duruyorum. 
Karnımı tutuyorum. 
Katlandım resmen, oturuyorum.. 
Ayten Face oğlanı (benim rottweiler bebeğim..) çıkarayım sen yat dedi. 
Sonra geri geldiler. o arada ben su ısıttım,sıcak su torbası hazırladım. Ayten kalayım dedi.. dedim ne kalacaksın, geçer birazdan. 
Yine büyük konuşmuşum :D 2 saat falan dayandım sonra bir ara evde anırarak ağlıyordum :D Resmi anırdım. AAAAAGGGGGGGGGGGGGGHHHHHHHHHHH  diye..
Ve Ayten'i aradım. Dedim haydi hastane :D Taksi ile beni almaya geldi. Bu arada evde gaz sökücü, spazm çözücü ilaç buldum. 2 tane içtim. Takside hastanete doğru yol alırken yavaştan rahatlamaya başlamıştım bile.
Gecenin 1,5-2sinde Şişli Etfal'de kayıt yaptırıyorduk..
Röntgen çekildi. 
batın muayenesi yapıldı. 
Sonuç; GAZ!!! 
Bana göre atom bombası :D
Damar içi bir ilaç yaptılar. Sonrası için de gaz sökücü ilaç yazdılar. 
İstersen lavman yapalım dediler.. No mersiii kalsın!!! dedim :D evime döndüm.

Turp'u da hayatımdan çıkardım..
Bir zamanlar pek sevişirdik. Artık ayrıyız..

Elveda!!!



28 Ekim 2012 Pazar

Hastaneye giderken yanıma neler almalıyım?


Herkesin aklındaki sorulardan biri..
"Hastaneye giderken yanıma neler almalıyım?"

Ben aklımdakileri yazayım.. Eksiklerim olursa bu belge altına yazalım ki bizden sonra ihtiyacı olanlara yardımımız olsun..

Aslında sevgili Başak Şekerpare'nin bu durum için yazdığı bir blog yazısı bulunmakta :)


Ben neler götürdüm, nelere ihtiyaç duydum..



1: 3 takım pijama : Ben alt üst penye pijama takımları tercih ettim. Karın bölgesi muayenesi için gecelik zor olurdu sürekli alttan açmak falan. 1-2 kere diren yerimden akıntı oldu. 4 takım da pijama götürsem olurmuş :)
2: İç çamaşırı.. Penye balensiz sütyen.. Yatıyoruz malum. rahatsız etmesin :)
3: Islak mendil + Kağıt havlu + tuvalet kağıdı + dezanfektan ıslak mendil
4: Diş fırçası - diş macunu + tarak + toka
5: Tablet bilgisayar + vınn internet + cep telefonu + şarj aletleri + kulaklık
6: Hatıra defteri :D (ayıldıktan sonra misafirlerime yazdırdım hatıra oldu..)
7: Çorap + terlik
8: kitap + dergi
9: gelen giden için plastik bardak
10: 3'lü priz :D
11: Triflo (ameliyat sonrası üflemek için 3 toplu alet
12: Antiembolik çorap (ameliyat sonrası emboli önlemek için giydiğimiz basınçlı çorap)
13: Metilen mavisi (hastaneye yattığınızda danışıp çevre medikallerden bulabilirsiniz)


havalar serinledi, polar bir battaneiye yedekle gidilebilir. ben yaz başı oldum üşümedim ama şimdi olsa üşüyebilirim.

Aklıma gelenler olursa eklerim. Sizler de ekleyin :)